Bir Varmış Bir Yokmuş Masal Böyle Başlamış

22 Şubat 2010 Pazartesi

KRİZ ANLARI

Ve çağan büyüdükçe çatışmalarımızda büyüyor yada inatlaşmalarımız.Aslında bu inatlaşmakmı yada en iyi sonucu bulmayamı çalışmak oda tartışılır.Ama kriz anları artıyor onu fark ediyorum. Hani o ince çizgi dedikleri şey varya nerde duruyor diye düşünüp hayıflanıyorum ya geçersek o ince çizgiyi ve geri dönemezsek korkuyorum. Bazen bir şeyleri özelliklede çocuğunu iyi büyütmeyi, daha az hata yaparak mutlu bir birey yetiştirmeyi düşünerek yaşamını şekillendirmeye çalışıyorsun ;Oysa yaşam aslında sen ne kadar zorlarsan zorla sunacağı süprizleri değiştirmiyor senin için bir kıyak yok yani.

Kriz anlarından bir tanesi, savaş verdiğimiz en önemli nokta uyku.Hani sen ne kadar herşeyi ayarlamaya çalış uygun ortam ,uygun saat falan bu sıra bunların hepsi yalan.Herşey hain saat sistemiyle başladı. Şu saatlerin mevsiminde bir ileri bir geri alınmasıyla.Büyük emek verilerek oluşturulmuş o güzelim uyku düzenimiz saatlerin geri alınmasıyla bir darbe yedi, sonrasında çağanın oyunu uykuya tercih etmesiyle ikinci bir darbe daha ve yerle bir oldu.
Çağan sabah en geç 8 de kalkar öğlen en geç 2 de 2 saatlik uykusunu uyur ve sonrada akşam en geç taş çatlasın 10:30 da uyumuş olurdu (10:30 da çok nadir bir saattir çok daha önce uyumuş olurdu çoğu zaman ).Ve bir çocuk için çok ideal sayılabilecek bir düzeni vardı.Neyse bu sonbaharda saatler ileri alınınca herşey birden karıştı, çünki saatlerine çok bağlı ya kuzu birden bocaladı her neyse tam bununla başa çıkacakken 2 yaş sendromunun oyununa geldik .Bu dönemlerde oyun her zaman öncelikli imiş ya oyunu uykuya tercih ediyorlar.Çağanın akşam deli gibi uykusu geliyor ama uyumamak için neler yapıyor.Uyuması için birlikte odaya gidiyoruz süt hazır ortam loş zemin mükemmel yani isterse biraz kitapta okuyoruz ,sonra gözler küçülmeye başlıyor küçük bir el kolumla oynuyor(çağan uyumak için kolumla oynuyor tabi kolum açıkta olucak kıyafet olmayacak),tam bu sırada biberon ağızdan çıkıyor ve herkesin uyumasını içine sindirememiş sormaya başlıyor. Anne dayım napıyor? annecim yarın okula gidecek uyumuş, ablam napıyor (kuzeni kayra)annecim onunda çok uykusu gelmiş büyümek için uyuması lazım oda uyumuş. Bir feryat hayır uyumamışlar bak sesleri geliyor oynuyorlar bende oynuycam(kuzen bir kat üsteki dairede dayıda bir alttaki dairede olunca işler daha çok karışıyor) ve işte kriz anı, daha bir sürü dil dökme ikna çalışması. Ve annede bir ya sabır başlıyor ;allahım lütfen daha yaratıcı olayım ne bulsamda çağan yataktan fırlayıp kaçmasa derken işte savaş anı.Bu sıralar sürekli olmasada bu tür sahneler çok sık yaşıyoruz.Üst üste denk geldiği günler yorucu oluyor (yorucu kısmı ikna tabikide)çünkü okumuşsun biliyorsun ki gece 11 ve 1 arası beyin gelişimleri için ve büyüme hormonun daha iyi salgılanması için uykuda olması gerekiyor yani aslında onuniyiliği için istiyorum uykuda olmasını.
Bazende diyorum ki buda sanırım büyüme alameti daha küçükken uyuduğu gibi uyumasını bekleyemezsin ondan. Büyüyor ,değişiyor,gelişiyor ve hergün yeni şeyler öğreniyor ve banada öğretiyor birini gerçekten karşılıksız sevmenin güzelliğini....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder