Bir Varmış Bir Yokmuş Masal Böyle Başlamış

31 Mart 2010 Çarşamba

HIIII ÖYLEYMİŞ :)))))

Yeni bir ses efektimiz var, aslında çok yeni değil ama soru sormaya başladığımızdan daha belirginleşti .Çağan neden ,nasıl gibi herhangi bir konuda soru sorunca tabi açıklama yapmaya çalışıyorum sadece ben değil kimle konuşsa ve bir soru sorsa herkes bir şekilde açıklama yapmaya çalışıyor. Eğer cevap onu tatmin etmiş ve anladıysa çağanda hemen bir ses efekti ''hıııııııııııııı öyleymiş''.Yani karşısındakini anlamış ve onaylar gibi bir tavır ve arkasına yapıştırılmış bir hııııııııı öyleymiş var .Öyle sevimliki bunu yaparken insanda anlattığını anlayan küçük bir adamla konuşuyormuş hissi uyandırıyor. :)))))))))))))

30 Mart 2010 Salı

OKULLU OLDUKKKK

Sezen Aksunun oğlu için yazdığı şarkıyı her dinlediğimde gözümün ucunda bir yaş damlası ben istemesem de ortaya çıkıyor.Dün bir arkadaşım facebookta kızının doğum günü nedeniyle paylaşmış dururmuyum dinlemeden salya sümük olmadan durmam ve dinlerim tabikide...Kalbimde tarifini kendime bile yapamadığım milyonlarca farklı his...
kınalı kuzum büyüdünde adammı oldun
yanağı pembem ,dudağı kirazım
gözü okyanusum,iyiki doğdun
bu yürek çarpıntısı ömürlük biliyorsun...
Benim güzel oğlum büyüdü ve okullu oldu belki ondan daha bir hassasım...
Çağanın okula başlaması çok hızlı oldu iş ve onun okul adaptasyonuyla uğraşırken yazmaya çok da vakit kalmadı.Ama neyse sonunda yazabiliyorum.
Aslında karar vermeye çalışırken kendimizi okulda bulduk.Daha küçükmü acaba,uyum sağlayabilir mi ya okul onu hırpalarsa derken yaşadığımız bakıcı sıkıntısı da (çünkü bakıcımız işi bıraktı bebek bekliyor ve benim işlerimin yoğun olduğu bir döneme giriyoruz bende aklım çağanda kalsın istemiyorum)buna eklenince hızlı karar vermek zorunda kaldık.
Görüştüğümüz ve içimize sinen kreşten bir deneyelim bakalım hazırmı uyum sağlaya bilecekmi görelim dediler.İlk gün bir saatle başladık bu arada anne bir sınıfta saklanmış neler olacağını merakla bekler halde...İlk iki gün bir saatle ve ben nöbetçi anne konumunda başarıyla atlatıldı.
İki günden sonra süre 2 saate çıktı ve bir kaç günde 2,5 saat kaldık okulda.Tabi beni birkaç günden sonra okuldan gönderdiler gidin işlerinizi halledin gelirsiniz dediler. Ama ne mümkün iş halletmek her an tetikteyim ha şimdi ararlar, ağlarsa, bir şey oldumu acaba diye.Ben daha buna alışamamışken tamam dediler çağanın uyumu çok iyi yarım güne başlasın hadi bakalım hayırlısı yarım günde önemli...
Bir hafta dolmadan da tamam çağan pişti isterseniz tam güne geçebilir dediler.....Evet tam güne başladık ama hayıııııııııııırrrr ben tam güne hazır değilmişim meğer ,her halde benim uyum sürecim devam ediyor ve ben kreş konusunda çağana kararlı olduğumu göstermeye çalışsamda orda olmasının en iyi olduğunu bilsemde bir tarafım hala acıyor sızlıyor her ne derseniz işte...(öğretmenlerimiz kararlı olduğunuzu görürse az sorun yaşarsınız demişlerdi kararlı tutumda ondan dolayı)
Her gün yeni bir güne yeni şeyler öğrenerek başlıyoruz çağan ve benim için hayatta yeni bir sayfa daha açıldı hadi bakalım ikimizede hayırlı olsunn...

2 Mart 2010 Salı

HİÇ BİTMEYECEK DEĞİŞİMLER.......

Nerden başlasam nasıl anlatsam hayır hayır tabikide mashar fuat özkan şarkısının sözleri değil yazacağım. O kadar hızlı bir çağan değişimi varki bu sıralar hangisini anlatsan ne yazsam bilemiyorum.

Birincisi şöyle geçen sene alınmış 2 tekerlekli bisiklete yarım pedal binen çağan birden bisiklet piri oldu. Ve tam pedal fırtına gibi bir hızla ortalıkta dolaşmaya başladı.Geçtiğimiz hafta sonunu parkta geçirdik, nerdeyse tüm günü fakat yanımızda scooter vardı yanlış olmuş bisiklet almalıymışız yanımıza. Çünkü bisikletli çocuklara ağzımızın suyu akarak baktık.Parkta o kadar müsayit ki bisiklete binmek için (çünkü bisiklet yolları var). Neyse bu durum haftaya telafi edilecek hava güzel olursa yine bir park gezisi ve fırtına çağan yollarda bisikletiyle.

Ve gelelim bir sonrakine son on beş gündür ama son bir haftadır türkçemiz güzelleşti daha anlaşılır hale geldi ve kelimeler biçim değiştirdi.yapamom alamom lar artık yapamıyoğum alamıyoğum biçimine döndü hala rrrr ler yok ama :))
olsun böylede çok güzeller ve aceleye gerek yok büyüyünce yeterince rrr si olur nasılsa.

Artık açık ve net isteklerimizi beliritiyoruz belki bir tavır değişikliği denebilir yada ifade şekli değişti.Her sabah şu diyoloğu yaşıyoruz anne ben aşağı inmek istemiyoğum (aşağı katta annanemiz oturuyor sabah çağanı oraya bırakıyorum işe gitmeden)ben kendi evimde kalmak istiyoğum.Buda sabahları ayrı bir çaba ve ikna gerektiren kendine özgü zorr bir durum.

Yeni bir dönem başladı hayatımızda sorular dönemi neden ,neden herşeye neden anne.
Annanesinin ayaklarına basarak zıplamak istiyordu geçenlerde annanesi de dedi ki ona çağan yeter artık dizim çok ağrıyor ''neden annane dizin ağrıyor ''tabi annanesi bunu açıklamaya koyuldu buna benzer bir sürü neden var hayatımızda balkalım ilerleyen dönemde soru dağarcığımıza ne eklenecek.

İlk aklıma gelenler bunlar ve ilk beni cezbedenler. Çünkü mesela bisikleti bir iş dönüşünde keşfettim. Annanesinin bahçesinde bisikletle dolaşırken ben dışarı çağırdılar bahçeye bak bak çağan nasıl bisiklete biniyor, artık tam pedal çeviriyor diye (Bu arada burdan şuda anlaşılıyor bu durum birtek beni değil evdeki herkesi heyecanlandırıyor.)VE anlatacaklar bitmedi bitmezde ama şimdilik bu kadar...Yukarıda kısaca yazılmış ama detaylandırılması gereken notlarda var mesela parkta olup bitenler ve başkalarının bisikletlerine nasıl sataştığımız fırsat bulur bulmaz onuda yazıcam...